VALİZDE TAŞINAN VİCDAN!
Ayşe Tokyaz… 22 yaşında bir üniversite öğrencisiydi. Hayatı, eski bir polis tarafından valize konularak sonlandırıldı. Tıpkı daha önce susularak örtbas edilen başka kadın cinayetleri gibi. Bu bir münferit olay değil; suskunluğun, ihmalin ve kadınları korumayan bir sistemin sonucu.

Bu ülkede kadın olmak, çoğu zaman ölüm ihtimalini göze alarak yaşamaktır.
Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, kadınların yaşam hakkı "şansa" bırakılmış gibi.
Ayşe Tokyaz.
22 yaşında bir üniversite öğrencisi, bir hemşire adayı, bir kız kardeş.
Gencecik bir kadın.
Hayatı, eski bir polis tarafından valize konup bir yol kenarına bırakılarak son buldu.
Katil, kan lekelerini örtmek için duvarları kırmızıya boyadı, suça ortak olanlar valizi taşırken hiç ses çıkarmadı.
Bir kadının cansız bedeni, çöp gibi taşındı bu şehirde.
Biz bu görüntüyü daha önce de gördük.
Bu film defalarca sahnelendi.
Her defasında, "bu son olsun" dedik.
Ama olmadı.
Unutulan Bir İsim: Ece Gül Övezova
Ece Gül de bu ülkenin kadınlarından biriydi.
2023 yılında şüpheli bir şekilde öldü.
İddialara göre fail yine aynı kişi: Cemal Koç.
Ancak dosya kapandı. Delil yetersizliği dediler.
Bir kadın daha sessizce toprağa kondu.
Sesini duyamadık.
Ama valize konulan cesetle bir kere daha yüzleşmek zorunda kaldık.
Bu Sadece Bir Cinayet Değil
Ayşe Tokyaz cinayeti; bireysel bir vahşet değildir.
Bu, sistematik bir suskunluğun, ihmalin, kadını korumayan devlet zihniyetinin sonucudur.
Ayşe, koruma talep etti.
Ayşe, yardım istedi.
Ama bu devlet, onu korumadı.
Ece Gül’ün dosyası kapanırken sessiz kalanlar, Ayşe’nin valizini taşırken de aynı sessizliği paylaştılar.
Sistematik Suç
Bu ülkede kadınlar neden öldürülüyor?
Çünkü hayır dedikleri için.
Çünkü boşanmak istedikleri için.
Çünkü kendi hayatlarına sahip çıkmak istedikleri için.
Bu cinayetler planlıdır.
Failin değil; sistemin planıdır.
Vicdanlarımız Ne Zaman Uyuyacak?
Bir kadın daha valize konulursa,
bir kadın daha şüpheli bir şekilde ölürse,
bir kadın daha “delil yetersizliğine” kurban edilirse,
hepimiz suçluyuz.
Çünkü görüp susuyoruz.
Çünkü kadınların çığlıkları hâlâ "aile içi mesele" diye geçiştiriliyor.
Son Söz
Adalet, sadece mahkeme salonlarında aranmaz.
Adalet, toplumun vicdanında başlar.
Bu ülkede kadınlar valizlere konuluyor.
Bu ülkede kadınlar, göz göre göre öldürülüyor.
Bu ülkede sessizlik, cinayetlerin ortağıdır.
Artık sessiz kalmayalım.
Av. Elif Akar
(Bu yazı, valize sığdırılamayan vicdanlara ithaf edilmiştir.)
Tepkiniz Nedir?






